بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وُجُوهٞ يَوۡمَئِذٖ نَّاعِمَةٞ ٨

Yüzler de vardır ki; o gün, parıl parıldır.

– İbni Kesir

لِّسَعۡيِهَا رَاضِيَةٞ ٩

Çalıştıklarından hoşnuddur.

– İbni Kesir

فِي جَنَّةٍ عَالِيَةٖ ١٠

Yüksek bir cennettedir.

– İbni Kesir

لَّا تَسۡمَعُ فِيهَا لَٰغِيَةٗ ١١

Orada boş bir laf işitmezler.

– İbni Kesir

فِيهَا عَيۡنٞ جَارِيَةٞ ١٢

Orada akan bir pınar vardır.

– İbni Kesir

فِيهَا سُرُرٞ مَّرۡفُوعَةٞ ١٣

Orada yüksek tahtlar,

– İbni Kesir

وَأَكۡوَابٞ مَّوۡضُوعَةٞ ١٤

Yerleştirilmiş kaseler,

– İbni Kesir

وَنَمَارِقُ مَصۡفُوفَةٞ ١٥

Sıra sıra dizilmiş yastıklar,

– İbni Kesir

وَزَرَابِيُّ مَبۡثُوثَةٌ ١٦

Serilmiş saçaklı halılar vardır.

– İbni Kesir

أَفَلَا يَنظُرُونَ إِلَى ٱلۡإِبِلِ كَيۡفَ خُلِقَتۡ ١٧

Onlar deveye bakmazlar mı, nasıl yaratılmıştır?

– İbni Kesir

وَإِلَى ٱلسَّمَآءِ كَيۡفَ رُفِعَتۡ ١٨

Göğe de. Nasıl yükseltilmiştir?

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu